|
BEPUK KUŞUNUN
ÖYKÜSÜ, APE MUSA AĞIDI VE ADINI DENİZE VEREN EZGİLER... |
|
|
|
"Etekleri meşe ağaçları,
dorukları ardıçlarla bezenmiş yüksek dağların ardında, güneşin bile bir başka güzellikte
doğup battığı, ateşin, suyun ve musahipliğin kutsal sayıldığı, ayın bile her
gece güzelliğini kıskandığı bir diyarın, Mamekiye'nin öyküsüdür anlatılan. Kış
gelip de bembeyaz bir kar örtüsü her yanı kapladığında yamaçlardaki küçük kom
evlerinde, yaşlı nineler, ocakbaşlarında bağdaş kurmuş küçük çocuklara
birbirinden güzel masallar anlatırlardı. İşte bunlardan biri de Bepuk'un (Guguk Kuşu)
öyküsüdür..." Derler ki uzun yıllar önce bburalarda iki kardeş yaşarmış.
Keko ve kızkardeşi... İki kardeş, baharla birlikte Mamekiye dağlarına kenger
toplamaya çıkmışlar. Gün boyunca kenger toplamaktan yorgun düşünce, bir akarsuyun
kenarına oturup bölüşmüşler bir kengeri. Sonra da, doğanın cömertliğini yüklenip
sırtlarına evlerinin yolunu tutmuşlar. Torba delik; yol boyunca birer birer dökülmüş
kengerler. Torbayı boşalttıklarında bir kaç kenger düşmüş yere. Öfkesine yenilmiş
Keko. Ateşin ve suyun üzerine yemin etse de kardeşi, "sen yedin" demiş
kengerleri. Çaresiz kalmış kızkardeş. "Kes karnımı, Keko" demiş,
"Kes de bak içine." Kararmış gözleri Keko'nun, saplamış bıçağı ve düşmüş
kızkardeş yere. |
|
Fakat kızkardeşinin
karnında sadece paylaştıkları yarım kengeri görünce Keko, acının ağırlığı
ile bir yılan gibi çöreklenmiş yüreğine. "Tanrım" demiş".
"Beni öyle bir kuş yap ki, diyar diyar dolaşıp, anlatayım acımı."
Dayanamamış Tanrı bu yakarışa ve Guguk Kuşu yapmış Keko'yu. İşte o gün bu gündür,
bahar ayı gelip de taze kengerler yetiştiğinde, Bepuk anlatır durur acı dolu sesiyle,
kardeşini nasıl öldürdüğünü. |
"Bepo -Keko |
"Bepo- Keko |
Kam kişt, |
Kim öldürdü, |
Mı kişt |
Ben öldürdüm |
Kam şüt, |
Kim yıkadı, |
Mı şüt |
Ben yıkadım |
Kam kınıt, |
Kim gömdü, |
Mı kınıt" |
Ben gömdüm" |
|
Bu albüm Musa Anter'in anısına
adanmıştır. |
|
Ziyaretçi
Sayısı |
|
|